Top Menu

18 Mayıs 2024 Cumartesi 

Resimli  Site içi  Google 

ANA SAYFA
Ah dilim
 
yunus kosar
 
 
 
 
 
 
16 Eylül 2009
Ah dilim
Dilim yandı deyimini kullanırız yıllardır.
Gerçek oldu dilim yandı gerçekten.
Kimliğinde Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı yazan bu memleketin ekmeğini yemiş halen yiyen ve yiyecek olan sayıları toplam nüfusumuzun belki de yüzde onu bile olmayan hatta bu bölücü zihniyette hareket edenlerin sayısın yüzde beş bile olmayan üç beş haddini bilmez için alfabem değişecek, ( hiç önemli değil zaten o harfleri kullanıyorduk ) resmi dairelerde kimliğinde TC yazan vatandaşlar için tercüman bulundurulacak, tabelalarda Kürtçe ifadeler kullanılacak, yer isimlerine Kürtçe isimleri iade edilecek, okullarda Kürtçe seçmeli ders olacak. bu açılımın dil başlangıcı
Şimdi bu açılımlarla ilgili bir-kaç konu kafama takılıyor: birincisi resmi dairelerde tercüman bulundurulacak; buraya yazıyorum zaten uzun süren dava süreçleri bu sayede daha uzun sürecek. Neden mi Vatandaş Türkçe bildiği halde ifadesini Kürtçe vermek isteyecek. Bu kadar resmi dairede bu kadar tercümanı nereden bulacaksınız. Bu tercümanlara nasıl güveneceksiniz. Kürtler yıllardır bu memlekette yaşıyorlar Türkçeyi hayatlarını idame edecek kadar biliyorlar. Peki, Kürtçe bilmeyen ne yapacak. Tercümana nasıl güvenecek. Ben ister istemez Kürtçeyi öğrenmek için zorlanmış olmayacak mıyım? Diyeceksin ki sen de beni Türkçe öğrenmeye zorlamıyor musun? Arkadaşım Türkiye'de yaşıyorsun ve bu ülkenin resmi dili Türkçedir. Bitti.
İkincisi Kürtçe yer isimleri iade edilecek. Peki, bunca vatan evladı kanlarını bu topraklar için dökerken bu toprakları kendinden yapmak için dökerken, sahibi olduğunu göstermek için kanıyla isim vermişken bu vatan evlatlarına mahşerde nasıl cevap verilecek. O kanlar her şeyi bir kalemde açılım yapılsın diye mi akıtıldı. Peki, adam bi on yıl sonra devletler arenasında haklılık kazanmış olmayacak mı? Demeyecek mi kardeşim bak buraları benimdi ben yıllardır buralarda yaşıyordum Türkler bizim topraklarımızı işgal etti şehirlerimize köylerimize Türkçe isim koydular. Türkler burada yıllardır işgalci olarak yaşıyorlar. Demeyecekler mi? Madem isimlerimizi geri vererek bu toprakların bize ait olduğunu kabul ediyorsunuz da neden hala topraklarımız da Türk bayrağı dalgalanıyor demeyecekler mi?
Üçüncüsü tabelalarda Kürtçe ifadeler olacak Allah aşkına hangi devletin sınırlarında böyle bir şey gördünüz. Geçenlerde gazetelerin birçoğunda okumuşsunuzdur. İran'da yaşayan otuz milyondan fazla Azeri'nin olduğunu. Almanya Fransa gibi Avrupa devletlerinde yaşayan Türk yoğunluğunu, azımsanmayacak sayıda başka milletlerden vatandaşların olduğunu hep biliyoruz. Peki, onlarda böyle bi uygulama var mı? Ülkeme gelen yabancılar şaşırmayacak mı? Biz bu uygulama ile vatanımızın doğusunu şimdilik sınır bazında olmasa da dil bazında ayırmış olmayacak mıyız?
Dördüncüsü ve bana göre en önemlisi ilk ve orta öğretimde Kürtçe seçmeli ders olacak açılımı. Ya ben çok kötü niyetliyim. Ya da bizi yönetenler çok iyi niyetli ya da gaflet uykusunda şunu göremiyorlar. Kürtçe seçmeli ders olduğun da bu kadar Kürtçe bilen öğretmeni nereden bulacaksınız. Üniversitelerden dağa çıkmış kahraman askerime haince kurşun sıkmış dağa neden çıktığı açıkça belli olan eğitimli bölücülere mi yaptıracaksınız bu Kürtçe dersleri. Milli eğitim camiasının içinde dahi var olan liseli gençleri zehirleyerek dağa çıkaran Kürtçe bilen öğretmenlere mi yaptıracaksınız? Allah aşkına kör müsünüz? Batıda Manisa'da Isparta'da adını saymayacağım birçok ilde bu dersi seçmeli ders olarak kabul edecek kaç öğrenci vardır? Bu ders en fazla nerede seçmeli ders olacak bi düşünün. Siz şimdilik fiilen olmasa da insanların zihinlerinde vicdanlarında bu toprakları bizden ayırmış olmuyor musunuz? Bu dersi oralarda kim okutacak. Bi on yıl sonra bi yirmi yıl sonra bu dersleri alarak ( kim tarafından okutulacağı belli olmayan ) yetişmiş olan Kürtlere ne anlatacaksınız. Adam şunu demez mi kardeşim benim dilimi veriyorsun da neden topraklarımdasın hala demez mi? Görünen köy kılavuz istemez diye bi söz vardır? Bu dil bölünmesi çok değil ömrümüz yeterse göreceğiz on - onbeş yıla kalmaz fiilen bölünmeyi getirecektir. Vatan evlatları kendi topraklarını fethetmek için yine kanlarını akıtacaktır.
Ben bilmiyorum ama bilen varsa ne olur yazsında bilelim. Yeryüzünde hangi ülkede bu tip uygulamalar var. Hangi ülkenin topraklarında ikinci bir resmi dil uygulaması var? Şimdi diyeceksin bizim ülkemiz de bu mu oluyor? Evet, resmiyette hala Türkçe ama uygulama böyle olursa.
Bu açılım adına yapılanlar vicdanımı huzursuz ediyor. Ya sizin?

Yunus KOŞAR
www.yunuskosar.com






Facebook'ta Paylaş


    Gönderen : yunus kosar        Tarih : 16 Eylül 2009        Hit : 4670

Yorum Eklemek İçin Üye Olun / Giriş Yapın


Yorum Yazmak İçin Üye Seviyeniz Yetersiz

Lütfen

Üye Girişi Yapınız   Veya  Üye Olunuz

 

Anasayfa  İletişim